Sadece Eğitimcilerin Anlayabileceği Öğretmen Sözcükleri

Bu listedeki kelimeler bazılarına uydurma gibi gelse de, bir öğretmen için kesinlikle anlamlıdır. İşte sadece bir eğitimciyseniz anlayacağınız bazı öğretmen kelimeleri.

1. EDUMUNITY (n)

Eğitimcilerin sürekli hasta çocukların etrafında bulunarak geliştirdikleri inanılmaz, güçlü bağışıklık.

2. GLITCIDENT (n)

Sınıfta sim kullanmak için en iyi niyete sahip olduğunuzda, ancak daha sonra bir kaza meydana geldiğinde, seçiminizden derinden pişman olmanıza neden olur.

3. GÖZLEMCİ (n)

Gözlemlendiğiniz bir günde yepyeni bir aktivite deneme cesareti (gözlem + cesaret).

4. PARANTEZ (n)

Kızgın bir ebeveynden beklenmedik ve aniden gelen bir e-posta.

5. LİNETATÖR (n)

Genelde tatlı olan çocuk, onu lider yaptığınız anda bir diktatöre dönüşür.

REKLAM

6. DESKASTER (n)

Not verilecek kağıtlar, iade edilecek kağıtlar, notlar, yazı gereçleri ve herhangi bir günde masanızı kaplayan diğer eşyalar felaketi.

7. UNSUBCESSFUL (adj)

Hastalandıktan bir gün sonra sınıfınıza döndüğünüzde, yedeğinizin planlarınızda olan hiçbir şeyi yapmadığını öğrendiğinizde. Bu, bir yedek bulmaya çalıştığınızda ancak bulamadığınızda da kullanılabilir.

8. ABSENTEERFUL (n)

"O" öğrenci devamsızlık yaptığında öğretmenin yaşadığı neşeli rahatlama hissi.

9. DÉJÀ STU (n)

Yeni bir öğrenci daha önce sahip olduğunuz bir öğrenciye tam olarak benzediğinde veya davrandığında hissettiğiniz duygu.

10. CANDYGGEDON (n)

Cadılar Bayramı, Sevgililer Günü ya da öğrencilerin büyük miktarda şekerle beslendiği diğer özel günlerde ortaya çıkan şeker yüksekliği.

11. PLAYDOUROMA (n)

Dokunduktan sonra ellerinize yapışan oyun hamurunun o eşsiz kokusu.

12. GUESSIN' PLANNIN' (v)

O gün ne öğreteceğinizden tam olarak emin olmadığınızda, ancak kanatlanabileceğinizi düşündüğünüzde

13. ÇEKİRDEK MÜFREDATI (n)

Öğretmek istediğiniz daha ilginç şeyler olduğunda, ancak Ortak Çekirdek Standartlarına uygun bir ders planı yapmak zorunda kaldığınızda

14. EXCUCITIS (n)

Bir öğrenci sınıfınıza bilmem kaçıncı kez materyalleri olmadan geldiğinde yaşadığınız hasta, sinirli duygu. (Excuse + "itis")

15. CONFUSATE (v)

Bir öğrenci (ya da başka biri) hiçbir anlam ifade etmeyen bir hikaye anlattığında ona yanıt vermek/ilişki kurmak Kafanız karıştı ama devam edeceksiniz.

16. HÜCRESEL OTURUM (n)

Bazı ortaokul ve lise öğrencilerinin, siz onları durmaları için uyardıktan sonra bile sınıfınız boyunca cep telefonlarını kontrol etme takıntısı. Aynı anda hem cep telefonu hem de takıntı sahibi olmak.

17. DİSTAKSİYON (n)

Bir öğrenci kaba veya düşüncesiz bir şey söyleyerek tüm sınıfınızın dikkatini dağıttığında.

18. XEROXITED (adj)

Hemen fotokopi çekmeniz gerektiğinde ve sadece sıra olmadığında değil, fotokopi makinesi sıkışmadan mükemmel bir şekilde çalıştığında hissettiğiniz sevinçli duygu. Bir Xerox makinesi tarafından bu kadar heyecanlanabileceğinizi kim bilebilirdi?

19. İLERLEME RETORTU (n)

Bir ebeveyn çocuğunun ne kadar harika ve mükemmel olduğundan bahsettiğinde düşündüğünüz (ama söylemediğiniz) şey.

20. STANDARDIZEHAUSTION (adj)

Bu, standartlaştırılmış testlere hazırlandıktan, uyguladıktan ve toplanan verileri inceledikten sonra hissedilen kemik yorgunluğu hissidir. Açıkçası, tükenmişsinizdir.

21. UNSITCESSFUL (n)

Tüm öğrencilerinizin etrafında koşuşturduktan ve sadece müdürünüzün odaya girmesi için yapmaları gerekenleri yaptıklarından emin olduktan sonra nihayet oturmak için bir an bulduğunuzda.

Siz bu listeye hangi öğretmen sözcüklerini eklemek isterdiniz? Facebook'taki WeAreTeachers HELPLINE grubumuzda paylaşın.

Başa dön